Hayatımızın her anının pozitif geçmesini beklemek hem gerçekçi değildir hem de hayatın olağan akışına uygun değildir. Başımıza gelen her olaya karşı hissettiklerimiz, yaşadıklarımızın bizdeki etkisi bir sonraki duruma karşı bakış açımızın oluşmasına katkı olur. Geçmiş deneyimlerimizi referans alarak yeni seçimler yapabiliriz. Bununla birlikte belli bir ölçüde kaygılanmak, henüz başa gelmeyen bir şey için endişelenmek normaldir. Bu durum, bizim kontrolsüzce davranmamızın önüne geçer. Durumları belli bir filtreden geçirerek düşünür, kendimize ve bütüne katkı olacak seçimler yapabiliriz. Ancak negatif hisler gününüzü etkilemeye başlamışsa, düşünce sisteminiz aynı noktada takılmış, olası negatif sonuçları peş peşe sıralayıp kendinizi daha da negatif bir duruma sokmaya itiyorsa işte tam da burada derin bir nefes alıp akışa bakmak gerekir. Özellikle bu negatif hisler, ruh ve beden sağlığınıza da negatif etki ettiyse bir hekimden destek almaktan çekinmemelisiniz. Kişisel gelişim yolculuğu, iyi ve dengede olan durumlarımızın kolaylaşarak daha iyi olması içindir, bu detayı unutmamalıyız.
Negatif hisler zihninizi doldurmaya başladığında meditasyon ve nefes egzersizi yapmak, bu konuda neler yapabileceğinizi somut şekilde görebilmek için konuyu bir kâğıda yazmak içerde sıkışan enerjiyi ilk başta dışa aktarmış olur. Sonrasında “Bu konuda elden ne gelir, neler yapılmalıdır? Nereden, kimden, kimlerden katkı alınabilir? Aynı konuda başkası sizden yardım isteseydi ona neler önerirdiniz?” gibi soruları kendinize sorabilirsiniz. Duruma biraz daha dışardan bakmak zihninizin sıkışan yoğun negatiften çıkmasını sağlar. Objektif bakmaya başladıkça olasılıklar da artmaya başlar. Bazen de bazı durumlar değiştirilemez, elden bir şey gelmez. Değiştiremeyeceğimiz durumlar artık kabullenmemiz gereken gerçeklerimiz olabilir. Durumlara gerçekçi bir bakış açısıyla bakmak, olduğu gibi görmeye çalışmak, doğacak sonuçları fark etmek negatif düşünüp kendimizi sıkıştırmaktan daha iyi sonuçlanır.
Çoğunlukla bizleri negatife sürükleyen konular kaygılarımız, korkularımız olabilir. Çünkü burada bir belirsizlik, henüz başa gelmemiş durum için bir varsayım vardır. Bu gibi durumlarda kendimizi hangi konularda güçlendireceğimizi fark etmek, zayıf yanlarımızı tanımak hem kişisel gelişimimiz için bir adım daha atmak olur hem de durumlara karşı kendimizi daha güçlü, net ve güvende hissedebiliriz.
Pozitif yaşam, her olayda pozitifi umup hiçbir şey yapmamak demek değildir. Ya da akışa bırakmak, akan suya yön vermeden, gözleri kapatıp götürdüğü yere gitmek demek değildir. Potansiyelimizi, zayıf ve güçlü yanlarımızı fark etmek, yaşanan her şeyi olduğu gibi görüp değerlendirmek, karar almadan önce dingin bir zihinle düşünebilmek, elden gelenin en iyisini yapıp huzur dolu bir kalp ve niyetle olanın hayra olduğu konusunda ilahi kaynağa güvenmek de pozitif bakış açısına dâhildir.
Şu an sizi negatif ve güçsüz hissettiren her şey belki de ileride en güçlü olacağınız yönlerinizi ortaya çıkaracaktır, kim bilir?
